Köse: Koyun-keçi yetiştiriciliği desteklenmeli

20 Eylül 2022 Salı 13:32
Köse: Koyun-keçi yetiştiriciliği desteklenmeli
ADANA Veteriner Hekimler Odası Başkanı Nihat Köse, tüketicilerin ucuza hayvansal gıda tüketebilmesi için yem maliyetlerinin ucuzlatılması gerektiğini vurgulayarak, "Kırmızı et ihtiyacımızı sadece büyükbaş hayvanlardan karşılamaya çalışmak yerine, kötü olan meraları daha verimli kullanabilen koyun-keçi yetiştiriciliğinin desteklenmesi gerekli" dedi.
Adana Veteriner Hekimler Odası’nın 48’inci Olağan Genel Kurulu’nda yeniden başkan seçilen Nihat Köse, mesleki sorunlar ve yeni dönem çalışmaları hakkında bilgi vermek için basın toplantısı düzenledi. Meslekteki sorunların her geçen gün arttığını söyleyen Köse, kamuda çalışanların özlük haklarında kayıplar yaşandığını kaydetti. Köse, “Kamuda çalışan meslektaşlarımızın özlük haklarındaki kayıplar her geçen gün artmaktadır. Sağlık sınıfında olduğu için tam gün yasası çıktığında beşeri hekimlere yapılan uygulama aynen bize de uygulandı. Herkes kliniklerini kapattı ama sağlık sınıfının özlük haklarında yapılan her iyileştirmelerde veteriner hekimlerin yok sayıldı. Bu durum canımızı acıttı. Fiili hizmet, eşitlik ilkesine aykırı bulunarak iptal edilirken, geri getirilen kanunda yok sayıldık. Pandemide aşılama sırası verilirken, filyasyon ekiplerinde görev almamıza rağmen son bizlerin aşılanması onurumuza dokundu, bu örnekler çoğaltılabilir” dedi.
Pandemi döneminde 7 bin serbest veteriner hekimin hizmet verdiğini aktaran Köse “Bu hizmetleri yürütürken devletten hiçbir destek almamalarına rağmen İlaç Takip Sistemi (İTS) Veteriner Biyolojik Ürün Takip Sistemi (ATS) gibi sistemlerle boğazlarının sıkılması, insan ilaçlarında vitaminler takip sistemine dahil değilken veteriner hekimlerin kullandığı her ilacın sisteme dahil olması, cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalmaları kabul edilebilir değildir. Hiçbir akademik meslek mensuplarının belediyeden ruhsat alma zorunluluğu yokken veteriner hekimlerin belediyeden ruhsat almak zorunda olmalarının neresini anlayalım? Ayrıca da emekli olan klinisyen meslektaşlarımız asgari ücretin 5 bin 500 TL olduğu ülkemizde 3 bin 500 TL civarında maaş almaktadır. Bunun izahı olabilir mi?  İTS’nin çıkış amacı için; insanların tükettiği gıdada kalıntı olmaması, antibiyotik direnci, sağlıklı gıdaya erişim gibi şeyler söylenilebilir. Ülkemizde kesimhanelerin ruhsatsız olduğu, merdiven altı kesimlerin olduğu düşünüldüğünde ilacın takip edilmesinin anlamsızlığı ortaya çıkacaktır. İlaçta karekod uygulaması olmadan, spot ilacın önüne geçilmeden sadece kliniklerimizi takip etmek abesle iştigaldir” diye konuştu.
'ENFEKSİYON KAYNAKLARININ YÜZDE 70'İ HAYVANSAL KÖKENLİ'
Türkiye’de yerli ve milli koronavirüs aşısını bir veteriner ekimin ürettiğini vurgulayan Köse şunları söyledi:
“İnsanlardaki enfeksiyon kaynaklarının yüzde 70’inin hayvansal gıda kökenli olduğunu unutturmayalım. Öğrenciliğimizde 200-250 zoonoz hastalıktan bahsedilirken artık bugün çok daha fazla zoonozdan bahsedilmektedir. Bugün covid, kuş gribi, dün domuz gribi, yarın kim bilir hangi hastalık. Bunların tamamı veteriner hekim olmadan mücadele edilebilecek hastalıklar değildir. Dünyada  sağlık insan sağlığı, hayvan sağlığı diye birbirinden ayrılmadan tek sağlık konseptinde değerlendirilirken ülkemizde hala sağlık sınıfından olduğumuzu yetkili otoriteye kabul ettirmekte zorlanıyoruz.”
'KÖYDEN KENTE GÖÇÜN DE ÖNÜNE GEÇECEK'
Hayvancılıktaki sorunları da aktaran Köse şöyle devam etti:
“Mesleğimizin sorunları ülke hayvancılığımızın sorunlarından ayrı değil. Bu günlerde süt tozu ihracatı yasaklandı. Bu karar ülkemizdeki süt ve süt ürünleri fiyatlarında tüketici lehine yararlı olacaktır. Avrupa’da sütün 50-55 Euro Cent olduğu düşünüldüğünde ülkemizde 7.5 TL yani 40 cent civarındaki fiyatla  üreticinin para kazanılması mümkün görülmüyor. Şu anda 1 litre sütün üretim maliyeti 8,5 TL civarında. Buna düve yetiştirme maliyetleri de koyarsanız daha da yukarı çıkacaktır. Kırmızı et yetiştiriciliğinde de durum hiç farklı değil. Kırmızı et yetiştiricileri de maliyetlerinin altında kesim yaptırmaktadırlar. Bu durum sürdürülebilir değildir. Tüketicinin ucuza hayvansal gıda tüketebilmesi için yem maliyetlerinin ucuzlatılmasının yolu bulunmalı. Üreticiye daha çok destek verilmelidir. Küçük ve orta ölçekli işletmeler ayakta tutulmaya çalışmalı. Bu durum köyden kente göçün de önüne geçecektir. Kırmızı et ihtiyacımızı sadece büyükbaş hayvanlardan karşılamaya çalışmak yerine kötü olan meraları daha verimli kullanabilen koyun keçi yetiştiriciliğinin desteklenmesi gerekli.” ()

 

 

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.